info@huseyinpehlivan.av.tr | 0 232 501 20 20 | 0 232 441 55 58

EĞİTİMSİZ ÖĞRETİM



EĞİTİMSİZ ÖĞRETİM
13 Mart 2015 Cuma 06:57:03

Geçen haftaki yazımdan sonra bir dostum arayarak özellikle kadın cinayetleri ile ilgili yazılarımda öncelikle eğitim gerektiğini belirtmeme atıf yaparak, eğitimli insanların da bu tür olaylara karıştığını ve aslında bu görüşüme tam olarak katılamadığını söyleyince ben de bu hafta eğitim hakkında yazmak istedim.

Benim anlayışıma göre eğitim ve öğretim birbirinden tamamen farklıdır. Eğitim, hayatın her aşamasında gerek bilimsel, gerek toplumsal ve gerekse sosyal ve geleneksel tüm kurallara ve insanlık değerleri ile görgü kurallarına bağlı olarak yaşamayı öğrenmektir. Bunu yaparken de temel kural başkasının hakkına da saygılı olmaktır. Oysa ki öğretim bir okulun veya öğretim kurumunun bitirilmesi ile sınırlıdır. En azından ülkemizde böyle görülmekte öğretim gören insanlarımız yeterince eğitilememektedir.

Bu anlayıştan bakarsak ülkemiz sürekli olarak eğitimsiz öğretimli insan yetiştirmekte ve tüm toplumsal şikayetlerimiz bunun sonucunda doğmaktadır. Bu durumu hayatın muhtelif kesitlerinden alıntılar ile açıklamak mümkündür.

Her birimiz çeşitli fakülteler bitirmiş olabiliriz, doktor, avukat, hakim savcı, öğretmen, mimar, eczacı, mühendis gibi muhtelif meslek sahibi olabiliriz. Ama bu sadece bizim öğretim gördüğümüzü gösterir. Bu seviyede öğretim görmüş ama hala kırmızı ışıkta geçiyorsak, aracımızı park ederken diğer aracın nasıl çıkacağını düşünmüyor ya da iki araçlık yere tek aracımızı yamuk park ediyorsak, aracın camını açıp sigara paketi, muz, narenciye, kuruyemiş kabuğu atıyorsak, komşularımızı ve çevremizi düşünmeden bağırarak konuşuyorsak, biz eğitim görmemişiz, eğitilmemişiz demektir.

Bunun daha da vahimi başkalarına yaptığımız davranış bize yapıldığında bu sefer bunu yapanları eğitimsizlikle suçlayıp yeri göğü ayağa kaldırmaktır. Küçüklükten beri alıştırıldığımız, her şeyin bir yolunu bulabilme istek ve çabası da aynı anlayışın ürünüdür. Toplumsal eğitimin temel şartı kendi hakkımıza saygı gösterilmesini istediğimiz oranda başkasının hakkına da saygı göstermeyi öğrenmekten geçmektedir.

Eğitim ve öğretim farkını küçük bir örnekle açıklamak gerekirse;

Kısa bir süre önce bir vesile ile Yunanistan’ın Kos adasına gittik. Ada da nereye giderseniz gidin kaldırımdan yola adımınızı attığınız anda tek ayağınız dahi yolda olsa bütün araçlar durup sizin geçmenizi bekliyor. Peki aralarında 10 kilometre civarında mesafe bulunan Bodrum’da durum nasıl? Bunu da akşam dönüşte gördük. Otelin önünde yaklaşık 45 kişi otobüsten inerek gelişe göre yolun karşısında olan otele geçmek için dakikalarca bekledik. Çünkü bir araç dahi durup bize yol vermiyordu. Geçen onlarca aracı kullanan insanlar elbette öğretim görmüş ama eğitilmemiş insanlardı. Arada 10 kilometre gibi mesafe bulunan farklı iki ülkeye ait iki yerleşim yeri arasındaki bu bariz farkı eğitimsizlik dışında nasıl açıklayabiliriz ki..?

Tabi ki eğitimin öğretim görme ile doğrudan bir ilgisi de yoktur. Öğretim görmemiş ama çok eğitimli nice insanlarımız vardır. Bu insanlarımız bunu hareketleri ve yaşantıları ile göstermekte ve örnek olmaktadır. Bir diğer ayrıntı ise sürekli toplumun gözü önünde olan insanların davranışlarıdır. Bu davranışlar, böyle kişilerin örnek alınması nedeniyle toplumsal eğitim ve değerlendirmelerimizde önem arz etmektedir.

Toplumda huzur ve refah istiyorsak, basit olaylar nedeniyle insanlarımız kavga etsin birbirini öldürsün veya yaralasın istemiyorsak, yollarda yol verme kavgaları, sokaklarda otopark kavgaları olmasın istiyorsak, üstümüzdeki komşunun halısını, kilimini balkonumuza silkelemesini istemiyorsak, tek yön yola tersten girip karşısından gelen araç sürücüsünü dövmeye kalkan insanlar olmasın istiyorsak, kadın cinayetleri, çocuk tacizleri, hayvan katliamları dursun istiyorsak, eğitim,eğitim eğitim….

Maganda kültüründen uzak, herkesin birbirinin hakkına saygı duyduğu huzur, refah, barış dolu bir hafta dileğiyle…