Türk  sporunun asırlık çınarı Fenerbahçe futbol takımı geçen hafta sonu maç dönüşü ağır bir saldırıya uğradı. Bir tık ötesinde neredeyse tüm takımın yok olabileceği bir olay, çok şükür ucuz atlatıldı. Bu olay belki takıma zarar vermedi ama, maalesef önümüzdeki yıllar için ülkemize çok büyük zararlar verecektir.

Yayın yasağı olması nedeniyle zaten olay hakkında bir şey yazacak değilim. Ancak toplum neden bu hale gelmiş neden bu olaylar olmaktadır? Sonuçları neler olacaktır? Bu konuda görüşlerimi belirtmek istiyorum.

Aslında Türk insanı centilmendir. Eminim ki; taraflı tarafsız herkes bu saldırıyı lanetlemiştir. Gerek futbol ve gerekse spor tarihimiz çeşitli takımlarımızın ve oyuncularımızın centilmenlik örnekleri ile doludur.  Ancak son yıllarda spora hakim olan şiddet kültürü maalesef güzel özelliklerimizi de yitirmemize neden olmuştur.

Bu olay yaralanan şoför kardeşimiz ve takımda oluşan ruhsal çöküntü dışında takıma bir zarar verememiştir. Ama ülke futboluna çok büyük zarar verecektir. Yabancı sınırlamasının kaldırıldığı ve yurt dışından kaliteli ve üst düzey oyuncu transferlerinin beklendiği bir dönemde meydana gelen bu olay maalesef bu transferleri etkileyecektir. Zaten bin türlü naz ile gelen yabancı oyuncular gelmekten vazgeçecektir. Nitekim ülkemizde oynamakta olan yabancılar arasında bile gitme söylemleri başlamış bulunmaktadır.

Öte yandan şampiyonlar ligi ve UEFA Avrupa ligi maçları için ülkemize gelecek olan takımlar bu ve benzeri olayları bahane ederek gelmek istemeyecek, can güvenliği yok gerekçesi ile bahaneler uydurup maçları başka yerlerde oynama gayretine girecektir. Bunun örnekleri geçmişte de görülmüştür. Bu çabalar başarılı olmasa bile ülkemiz yurt dışında hep bu tür bir gündemle anılacaktır. Temennimiz faillerin bir an önce yakalanıp olayın aydınlanması ve huzur ve sükunet ortamının yeniden sağlanarak oluşan kötü imajın azaltılması veya yok edilmesidir.

Geçmişte bütün takımlarımız arasında sayısız centilmenlik örnekleri yaşanmıştır. Tarihten bakacak olursak, daha profesyonel liglerin olmadığı yıllarda bir maç öncesi Fenerbahçe kaptanı Galip Kulaksızoğlu, Galatasaraylı bir kısım oyuncuların sakat olması nedeniyle haber göndererek sizin eksiğiniz ve sakatınız fazla, maçı erteleyerek sakatlarınız iyileşince oynayalım teklifi götürmüş ve bu teklif kabul edilmiş sakatlar iyileştikten sonra yapılan maçta Fenerbahçe yenilmiştir.

2002 yılında yapılan ve Kadıköy’de Galatasaray’ın farklı yenildiği maçta rahmetli başkan Özhan Canaydın Fenerbahçe takımını alkışlamış, yöneticileri tebrik etmiş ve bu olay sonrası 2002 dünya fair play ödülüne layık görülmüştür.

Trabzonspor ile Fenerbahçe arasındaki geçmişte oynanan bir maçta Trabzonlu futbolcunun çarpışma sonrası dili kaçmış ve olayı fark eden  Fenerbahçe masörü hemen müdahale ederek dilini dışarı çıkartmış ve onu boğulup hayata veda etmekten son anda kurtarmıştır.

Bir Beşiktaş maçında Gökhan Gönül’ün düşürülmesi sonrası hakem Beşiktaşlı futbolcuya sarı kart göstermek üzere eline cebine atınca Gökhan koşarak bir şey olmadığını ve oyuncunun kartlık bir hareketin bulunmadığını hakeme söyleyebilmiştir. Sonrasında hakem kart göstermemiştir.

Kaldı ki bir çok toplumsal olayda Fenerbahçe ve Galatasaray ve İzmir’de Göztepe ve Karşıyaka dahil taraftarlar bir araya gelebilmiş ve ortak hareket edebilmiştir. Bu dahi aslında genlerimizdeki centilmenliği gösteren bir olaydır.

Örnekleri çoğaltmak mümkündür. Ama burada futbolcular ve yöneticiler bunları yapıyorsa bizlerin de taraftar olarak aynı şeyleri yapabilmemiz gerekmektedir. Elbette kötü örnek olan, taraftarı ve ortamı geren yönetici ve futbolcularda vardır. Ama bizim örnek almamız gerekenler onlar değildir. Çünkü kötü örnek, örnek değildir. Hayatımızın her alanına giren şiddet kültürü aslı dostluk barış ve centilmenlik olan spor kültürümüzden uzak olmalıdır. İzmir’in Güzide kulüplerinden Altınordu kulübünün başlattığı “İyi birey - İyi vatandaş - İyi futbolcu”  kampanyası bu çabalara iyi bir örnektir.

Şiddet kültüründen arınmış sporu dostluk barış ve kardeşlik ve aynı zamanda centilmenlik olarak gören ve yaşayan kişilerden olmak dileğiyle iyi haftalar…