info@huseyinpehlivan.av.tr | 0 232 501 20 20 | 0 232 441 55 58

TEZATLAR ÜLKESİ



TEZATLAR ÜLKESİ
31 Temmuz 2015 Cuma 11:23:49

Merhaba sevgili dostlar,

         Ülkemiz maalesef kötü günlerden geçiyor.Herkese,sabır,sükunet ve sağduyu tavsiye etmekten başka yapacak bir şeyimiz yok.Ancak kişi olarak gelecekten endişeli olduğumu da belirtmek isterim.Her duamın sonunda Allah sonumuzu hayretsin demekten kendimi alamıyorum.

         Bu gün ülkemizde yaşanan tersliklerden bahsetmek istiyorum.Yazılarımda siyasetin dışında kalmak istesem de çarşamba günü mecliste yaşanan bir olaydan esinlenerek bu yazıyı yazdığım için bu günkü örneklerimin çoğu siyasetin içinden alınmış örnekler.Yaşanan olaylar ve gelişmeler gösterdi ki,ülkemiz gerçekten bir terslikler,tezatlar,çelişkiler ülkesi.Yaşananları görünce bunu demekten kendimi alamıyorum.

         Toplumsal yaşamda örnekleri çoktur.Örneğin başkasının aracının çıkmasını engelleyecek şekilde park eden kişi için bu normal bir olay iken kendi aracının çıkmasını engelleyecek şekilde birisi park etmiş ise ortalığı ayağa kaldırması ve eğitimsizlikten,kültürsüzlükten bahsetmesi ülkemize has çelişkili davranışlardandır.

         Başkasının ayıbını veya gizli bir olayını ballandırarak anlatan kişinin başına aynı veya benzer bir olay geldiği zaman bunu saklaması veya kendi başına gelen olayı bir arkadaşın başına şöyle bir şey gelmiş diye anlatması da bizi toplumumuza has bir çelişkidir.

         Geçen yazılarımda bahsettiğim kendisi oruç tutmadığı halde ramazanda sokakta oruç yiyen birisini yakaladığı zaman onu dövmek veya işlediği bir suçu oruçlu olmasına bağlamak da  bizim toplumuza has bir çelişkidir.

         Toplumsal yaşamamızda olduğu kadar siyasi yaşamımızda da çelişkilerin örneği çoktur.Güçlü zamanlarında peşinden koştuğumuz politikacılarımızın güçten düşmesi halinde insafsızca eleştirilmesi ve yeni güçlülerin peşinden koşulması da bize has bir çelişki örneğidir.

         Bu tezatların siyasi örnekleri de çoktur.Geçmişten siyasi bir örnekle başlayacak olursak,rahmetli Süleyman Demirel bildiğiniz gibi köylü çocuğudur.Küçük bir köyde doğmuş Cumhurbaşkanlığına kadar yükselmiştir.Ancak Demirel’in simgesi bir yerde şehrin veya modern yaşamın simgesi kabul edilen fötr şapkadır.

         Buna karşılık rahmetli Bülent Ecevit şehirde büyümüş,kolejde eğitim görmüş ve Başbakanlığa kadar yükselmiş bir insandır.Ama Ecevit’in fötr şapkalı resmi yoktur.Ecevit’in genelde köylülerimizin veya kırsal kesimin kullandığı kasketli resimleri mevcuttur.Onun simgesi de kaskettir.Bu kaderin bir cilvesi değilse belirttiğim ülkemize has çelişkilerden bir tanesidir.

         Yine ülkemizde sağ misyondan gelen partilerin daha çok sosyal demokrat sloganlar kullanması ve buna karşılık sosyal demokrat kökenden gelen partilerin de dinsel temaları öne çıkarması yine ülkemize has çelişkilerdendir.

         Yazıyı yazmama sebep olan Çarşamba günkü mecliste yaşanan olaya gelince,mecliste o gün yaşananlar ne katar çelişkiler ülkesi olduğumuzu gözler önüne sermiştir.

         Terör ile ilgili meclis araştırma önergesi görüşülürken bu güne kadar teröre karşı en sert duruşu sergileyen Milliyetçi Hareket Partisi Adalet ve Kalkınma Partisi ile birlikte önergeye ret oyu vermiştir.Elbette bir partinin verdiği oy seçmen görüşüm dışında beni ilgilendirmez.Ama yaşanan çelişki sadece bu oy verme ile sınırlı değildir.

         Milliyetçi Hareket Partisi koalisyon görüşmelerine karşı sert tavır takınmakta ve koalisyona girmek istemeyerek koalisyonun açılımcı ve çözümcü olarak nitelediği Adalet ve Kalkınma Partisi ile Cumhuriyet Halk Partisi arasında kurulmasını istemektedir.Bu yönde görüşme ve müzakereler de sürmektedir.

         Ancak koalisyon görüşmesi yapan iki parti mecliste farklı oy kullanırken ikisini birden ağır şekilde suçlayan ve diğerini yok sayan parti bu defa iktidar partisi ile ortak hareket etmekte ve önergenin reddini sağlamaktadır.Siyasi birikimimiz bunları yorumlamaya yetmediği için vatandaş olarak benim gözümde bu olaylar büyük tezat ve çelişki olarak görülmektedir

         Tabiki bunlar olurken art arda şehit haberleri gelmekte,ocaklara ateş düşmekte,minicik yavrular annesiz babasız,anne babalar evlatsız kalmaktadır.Bu ülkenin kötü kaderi değişmemektedir.

         Kavgadan gürültüden terörden uzak,canların yanmadığı,ocakların  sönmediği mutlu huzurlu çelişkilerden uzak bir hafta dileğiyle…