info@huseyinpehlivan.av.tr | 0 232 501 20 20 | 0 232 441 55 58

NEZAKET



NEZAKET
24 Aralık 2015 Perşembe 09:02:46

     Merhaba sevgili dostlar.
      Kısa süre ayrı kaldık, ancak gene her zaman olduğu gibi yazılarıma devam ediyorum.Bu gün son derece kabalaşan toplumumuzda nezaket ve nezaketsizlik örneklerini ve bunun önemini ve sonuçlarını anlatmaya çalışacağım.
     Nezaket önemli bir insan davranışıdır.Ancak günümüzde maalesef gerek toplumsal yaşantımızda,gerekse her türlü ortamda artık nezaketten eser kalmadığını,nazik insanların parmakla gösterilecek kadar azaldığını görmekteyiz.Toplumda bir şiddet ve linç kültürü yer etmiş ve herkes birbiri ile kavga etmek için adeta yarışır hale gelmiş durumda.Oysa bunun tam tersinin olması gerekir.Bizim hem geleneksel bağlarımız ve hem de inançlarımız bunu gerektirir.
     Ancak nezaketi asla bir pısırıklık,geri adım atma veya karşısında bulunan insana karşı bir ezilme olarak kabul etmemek gerekir.Çünkü nazik insan bu nezaketini gerekli şekilde kullanabildiği takdirde aslında her zaman hayatta daha başarılı olan insandır.”Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır” atasözü aslında bir nevi nezaketin neleri yaptırabileceğini de anlatmaktadır.Bir şeyi almak veya bir şeye sahip olmak için önce onu almasını bilmek gerekir.
     Bu konuda her şeye rağmen ve son yıllarda bir bozulma olsa dahi İzmir’de yaşayanlar olarak çok şanslı olduğumuzu belirtmek isterim.Çünkü yaşadığımız şehirde nezaket anlamındaki insan davranışları başka şehirlerde hiç veya bu ölçüde görülmemektedir.Halen birbirini dinleyebilen ve birlikte hoşgörü ve nezaket içinde yaşayabilen insanların olduğu,halen arabasının camına her ihtimale karşı telefon numarasını bırakan insanların olduğu,halen otobüslerde büyüklere yer verildiği,sıralara riayet edildiği ve halen trafikte karşılıklı saygının devam ettiği nadir şehirlerden birisi olduğumuzu başka şehirlere gidince daha iyi anlamaktayız.
    Nezaket demişken bir kötü ve bir iyi iki örnekten bahsetmek istedim.
     Geçenlerde Kemeraltı’nda cumartesi günü yoğun geçisin olduğu pasaj içerisinde otururken dükkanlardan birisinden tadilat nedeniyle yoğun bir metal gıcırtısı  gelmekteydi.Pasaj esnafının ve gelip geçenlerin rahatsız olduğu çok açıktı.Sonunda esnaftan birisi bu işi biraz daha geç saatlerde veya kimsenin olmadığı pazar günü yapsaydınız olmazmıydı diye sitem etti.
     Burada tadilat yaptıranın özürü veya işi durdurması en azından hoş bir şeyler söylemesi beklenirken bağırarak “rahatsız olan dükkanını kapatsın gitsin” deyince esnaftan tepkiler geldi.Tartışma büyüdü ve sonunda tadilat yapılan dükkan sahibi ciddi şekilde diğer dükkan sahipleri ufak tefek sıyrıklarla hastanelik ve ardından da muhtemelen adliyelik oldular.Biraz saygı ve nezaket ve bir iki kelime tatlı dil ile halledilebilecek bir işin ulaştığı sonucu düşünün.
     Nezaketten bahsedince bir zamanlar İzmir yerel siyasetinin önde gelen isimlerinden birisinin televizyonda anlattığı ve iyi örnek diye bahsettiğim bir olaydan bahsetmeden geçemeyeceğim.
     Kendisi yıllar önce bir Karadeniz ilinden gezmek için bir arkadaşı ile İzmir’e gelen bu kişi o zamanlar trafiğe açık olan ve şu an meydan olan yerlerin deniz olduğu kordonda arabası ile yol almaktadır.Yine o tarihlerde araçta sigara içmek yasak olmadığı için arkadaşı ile birer sigara yakıp boş paketi camdan sokağa atarlar.
     Biraz ilerde araç ışıklarda durduğunda yaşlı bir bayan camı çalar ve camı açan kişiye şöyle der;
Evladım sigara paketinizi düşürdünüz,ben de getirip vereyim dedim.
     Araçtaki şahıs ne yapacağını şaşırır,mahcup olur ve hiçbir şey olmamış gibi boş paketi alarak araca tekrar koyup bayana teşekkür eder.
     Kişi o gün bir karar verir.Bu kadar nazik insanların olduğu bir şehirde yaşanır diyerek memleketine döner ve ailesini toplayıp İzmir’e yerleşir.
     Hem yukarıdaki kötü örnek ve hem de bu davranış bize nezaketin önemini ve bir şeyi söyleme şeklinin ileride o  söylenilen sözden alınacak sonuca ne kadar etkili olabileceğini gösterir.Nitekim son olayda eğer niye bu paketi sokağa attınız şeklinde bir yaklaşım ile gelinseydi olayın belki de farklı boyutlara ulaşması  kaçınılmaz olurdu.Ama yaşlı bayanın davranışı altında ezilen kişi mahcubiyetinden cevap dahi veremiyerek paketi almak zorunda kaldı.Yine yukarıdaki kötü örnekte eğer davranış farklı olsaydı kişiler hastane veya adliyede zaman harcamak yerine şimdi tadilatlarını bitirmiş ve işlerine devam ediyor olurdu.
    Herkesin birbirinin hakkına saygılı olduğu,kavga ederek değil nazikçe konuşarak tartışarak problemlerin çözüldüğü mutlu günler dileğiyle.