info@huseyinpehlivan.av.tr | 0 232 501 20 20 | 0 232 441 55 58

SAHTE VE GERÇEK



SAHTE VE GERÇEK
6 Şubat 2016 Cumartesi 13:50:52

Merhaba sevgili dostlar,

Öyle günlere geldik ki,artık neyin gerçek neyin sahte olduğunu anlamakta dahi güçlük çeker olduk.Hayatımızın her alanında sahtelikle,hileli işlerle ve birbirini kandıran,kandırmaya çalışan veya buna meyilli insanlarla karşılaşır olduk.

Geçenlerde bir televizyon haberinde izlediğim bir olay üzerine bu konuyu yazmak akılma geldi.Son günlerin çok konuşulan OGS ve HGS cezalarını doğrudan ilgilendiren bir haber.Maalesef içimizdeki bazı uyanıklar öyle bir sistem geliştirmiş ki, akıllara zarar.Uzaktan kumandalı bir düğme ile köprü veya otoyoldan geçilirken ikinci sahte bir plaka diğerinin üzerine iniyor ve bu plakayla geçiş yapıldıktan sonra yine uzaktan kumanda ile sahte plaka yerine kaldırılıp normal araç plakası ortaya çıkıyor.Gerçekten inanılır gibi değil.Gelen pek çok cezanın hatta Mersin’li bir çiftçinin traktörüne yazılan HGS cezasının altında da bu var.

Bu haberi duyunca hayatımızın her alanında yaşadığımız hile ve sahtecilikler aklıma geldi.Zira bir şeyin sahte olması için zaten hile ile elde edilmesi veya düzenlenmesi gerek.Maalesef toplumumuzda neye el atsanız elimizde kalıyor.Neredeyse yapılan bütün sınavlarımız şaibeli ve bunlarla ilgili yargı süreçleri de devam ediyor.Onlarca sahte diplomalı öğretmen olduğunu ve bunların tespit edilmeye çalışıldığını,bir kısmına işten el çektirildiğini bizzat Mili Eğitim Bakanı açıkladı.Bunun gibi etrafımızda sahte doktor,avukat mühendis,subay veya başka mesleklerden insanlar mevcut.Sınavı hileli olanın yetiştirdiği meslek sahibinin de sahte olması gayet normal.

En tüyler ürperten ise geçtiğimiz yıllarda yapılan hakimlik savcılık sınavlarında  hile yapıldığı iddiaları.Eğer kendisinden devlet adına millet adına adalet bekleyeceğimiz insanlar da bu sınavlara veya bu mesleğe girerken hile yapma ihtiyacı duyuyorsa artık vay halimize.

Toplum olarak neyin sahte veya hileli ve neyin gerçek olduğunu anlayamayacak hale gelmişiz.Bu durum maalesef kişiliğimize de yansımış durumda.İnsanların göründükleri tavır ve davranışları ile aslında gerçek tavır ve davranışları çok farklı.Yani gerçek yüzümüz ile sahte yüzümüz birbirinden tamamen zıt unsurlar içeriyor.Görüntüde veya anlatmaya gelince hepimiz çok düzgün insanlarız.Ama gerçek yaşamımıza gelince maalesef her birimizin ayrı bir kusuru veya zaafı var ve yaşantımızda göründüğümüz değil gerçek yüzümüz gizli.Çünkü sahte olan göründüğümüz yüzümüz,gerçek olan ise,yaşantımızda ve toplumsal ilişkilerimizde uyguladıklarımız.

Sahtelik o kadar hayatımıza işlemiş ki,artık neredeyse normal karşılanır hale gelmiş.Toplum olarak bir şeyin gerçeğine değil sahtesine itibar eder olmuş ve ona inanmaya başlamışız.

Toplumsal yaşamımızın yanında alım satım işlerimizde ve ticari faaliyetlerimizde de bu durum öne çıkıyor.Sahte baldan tutun sahte kıymalara kadar,yediğimiz içtiğimiz her şeyde sahtelik mevcut.Şasi veya motor numaraları değiştirilen araçlardan tutun,gösterilen ile satılan evlerin,dükkanların farklı olduğu alım satım işlerine kadar bütün sahtelikler bizim ülkemizde.

Davranışlarımız bile sahte.Gülüşümüz,ağlamamız,içimizden geçtiği veya inandığımız gibi değil de toplumdaki genel yönelmeye göre yaşamamız hepsi,aslında  sahtelik kokan davranışlar.Oysaki doğru olan; ne isek o şekilde olmak ve o şekilde davranmak olmalı.Ne mutlu bunu yapabilene.

Sahtelikten uzak,hileden arınmış,yaşantımız ile gerçeğin örtüştüğü bir yaşam  sürebilmek umuduyla iyi haftalar..